Oruç tutmak dini açıdan olduğu kadar sağlıklı olmak için son derece önemli bir ‘’arınma’’ , ‘’kendini temizleme’’ ve ‘’hayat enerjisini yeniden kazanma’’ yöntemidir.
Çok genel anlamı ile kanı asidik hale getirebilecek şeylerden kaçınma, bunu yaparken bedeni temizleyen detoksa altyapı oluşturmak olarak ifade edilebilir.
Oruç sırasında insan vücudu en etkin arınma ve temizlenme tepkilerini ortaya koyar.
Orucun vücudumuza etkileri saymakla bitmez, Oruç, detoks mekanizmalarının aktive olmasını sağladığı gibi, bağışıklık tepkisinin de en üst noktaya çıkmasına yardımcı olur.
Oruç süresince vücut sindirime harcadığı enerjiyi, ‘’rahatsızlıklara ve arınmaya’’ harcayacaktır.
Oruç hipofiz bezinden salgılanan ‘’büyüme’’ hormonunu da tetikler ve bu hormonun tüm vücudu dolaşmasıyla beraber tüm vücutta gençleştirici bir etki yapar.
Yetişkin bir insanın büyüme hormonlarında yavaşlama ve durma yaşanır.
Oruç tutmak, diğer kanalların temizlenmesini ve arınmayı sağladığı gibi, büyüme hormonları üzerinde de etki gösterir.
Yaşlanmayı geciktiren, canlılığı arttıran, yaşamı uzatan bir etki gösterir. Bedenin aç bırakılması ile yiyecek, içecek gibi çeşitli gıdalarla vücuda giren minerallere, vitaminlere ortak olan mikroplar, tüketecek gıdaları bulamayınca birbirini yemeye başlar. Bu gelişme, vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesine neden olur.