Gün geçtikçe değişen beslenme alışkanlıkları ve günümüz trendleri ile oluşan çeşitlilik sayesinde beslenme programları çeşitliliğini arttırmaktadır. Son zamanlarda tercih edilen vejeteryan ve vegan beslenme programları, yeni beslenme programlarının çeşitlenmesine de katkı sağlamaktadır. Peki fleksitaryan diyeti ise beslenme konusunda sert bir diyet isteyenler ile et tüketmek istemeyenlerin tercih ettiği beslenme biçimlerinden biridir. Yani yarı vejeteryan diyebileceğimiz flessitaryan diyet, sağlıklı bitki proteinleri ile minimum düzeyde işlenmiş bitki bazlı gıdalara odaklanmaktadır.
Flesitaryen beslenme programı, adından da anlaşılacağı gibi ‘flexible’ yani esnek bir beslenme düzeninde bir programdır. Kırmızı çizgileri olmayan ve net kuralları olmayan bir beslenme programıdır. Beslenme konusunda hiçbir kısıtlaması olmadan, esnekçe davranabildiğiniz bazen beslenmenin dışına çıkarak istediğiniz besinleri de tüketebileceğiniz bir programdır. Bu sebeple birçok kişinin tercihi haline gelmektedir. Böyle bir beslenme stratejisi ile birlikte, vücudunuz için birçok fayda da beraberinde gelmektedir. Peki ya bunlar nelerdir, inceleyelim.
Fleksitaryen Diyetin Faydaları
İnsülin ve Tip 2 Diyabet Riskini Düzeltebilir
Düzensiz beslenme ile oluşan vücuttaki yağların, sağlığınız için ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musunuz? Kaslarda oluşan bu yağlar, metabolizmanız üzerinde olunsuz etkiler yaratırken insülin direncinizin de düşmesine ve devamında oluşabilecek hastalıklara yol açabilmektedir. İşlenmiş gıdalar ile birlikte sağlıksız karbonhidratların içerisinde yer alan şeker de oluşabilecek bu hastalıklara ortam hazırlamaktadır. Flesitaryen beslenme yönteminde ise daha çok bitki odaklı besinler olduğundan ve et tüketimini belli bir yere kadar sınırladığından, vücutta yağ depolanmasını en aza indiriyor. Bu da vücudunuzda yağların sağlığınıza verdiği zararları azaltabiliyor.
Kilo Verdirir
Diğer birçok diyet programları gibi Flesitaryen beslenme yaklaşı mı da kilo verme açısından etkili bir yöntemdir. Bu kadar etkili olmasının sebebi ise vejetaryen beslenmede olduğu gibi meyve, sebze ve tam tahıllar yönünden zengin bir beslenme düzeni ile karşı karşıya kalınmasıdır. Böylece Flesitaryen beslenme düzeninde daha az kalori alarak daha uzun süre tok hissedebilir. Bu da kilo vermenize yardımcı olabilir.
Doygunluk Hissi Yaratır
Flesitaryen beslenme yönteminde fasulye, kuru yemiş ve tohumlar gibi bitki bazlı proteinlerin yanı sıra çoğunlukla meyve ve sebze tükettiğiniz için lif alımınız artmaktadır. Lif alımı arttığında ise tokluk hissi artar ve daha uzun süre tok kalırsınız. Akadamik araştırmalar göre bu diyetin diğer diyetlerden ayırabilen ayıran tek yönü meyve ve sebze tüketiminin fazla olmasıdır. Artan meyve ve sebze alımı ile lif alımı, kilo kaybı arasında bir korelasyon sağlayan beslenme yöntemlerinden biridir.
Kolay Uygulanabilir
Diğer diyetlerin aksine herhangi bir regülasyona veya yasağa sahip olmaması sebebiyle takip edilmesi daha kolay bir diyettir. Diğer diyetlere kıyasla daha serbest ve kuralları olmayan bir diyettir. Böylelikle bu diyette, hangi besini hangi zamanda tüketebileceğinize siz karar verirsiniz. Bu özellik sayesinde Flesitaryen beslenme yönteminde, hem psikolojik hem de fiziksel olarak diyet yapmayı kolaylaştırmaktadır.
Karbon Ayak İzini Azaltır
Et tüketiminizi azaltmak; sera gazı emisyonlarını azaltabilir, toprağın kirlenmesini önleyebilir, su kullanımının daha tasarruflu olmasına yardımcı olabilir. Fleksitaryen diyetin sera gazı emisyonlarını %7 oranında azaltabileceğini öne sürülmektedir.
Fleksitaryen Diyeti Nasıl Uygulanır
Fleksitaryen diyette herhangi bir yasaklı besin bulunmuyor. Yani, hiçbir baskı altında kalmadan istediğiniz besinleri tüketebilirsiniz ancak bu diyette genel olarak beslenmenize tofu ve kino başta olmak üzere vücudunuz için gerekli olan bütün besin öğelerini içeren yiyecekleri eklemeniz gerekiyor. Zararlı ve işlenmiş gıdalardan ziyade doğal ve yararlı besinlere programınızda yer vererek fleksitaryen diyetten yüksek verim elde edebilirsiniz.
Beslenme uzmanlarınca fleksitaryen diyetin uygulanmasında değişkenlik gösteren durumlar var. Buna göre aslında çoğu uzman bu diyete başlayanların ilk aşamalarında, haftanın dört günü vejetaryen beslenmesini ve geri kalan üç günde de toplamda 450 gramdan fazla et tüketmemesini öneriyor. Bu diyetin son aşamasında ise haftanın beş günü hiç et tüketilmemesi ve geri kalan iki günde de 250 gramdan fazla et yenilmemesi öneriliyor. Siz de en yaygın olan bu yöntemi doktorunuza danışarak deneyebilir, fleksitaryen diyeti uygulayarak yararlarından faydalanabilirsiniz.